Kayıtlar

Şubat, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

delinin günlüğü-27

-doğum günün kutlu olsun. -teşekkürler. senin de doğum günün kutlu olsun. -teşekkürler. yirmi olduk demek ha. vay be ne çabuk geçti öyle zaman. -öyle oldu ya. bütün geçmiş o anları yaşarken hiç geçmeyecek gibi geliyordu. şimdi ise geriye dönüp vaybe ne çabuk geçti diyebiliyoruz. yaşam çözümlenmesi zor bir mekanizma. -şeyi hatırlıyor musun ya da şeyi güzel günlerdi. -neyi hatırladım mı? -şeyi işte ya... -çabalama bence öyke çok hatırlanmaya değer hoş günler yaşamadık. ikimizde biliyoruz bunu. -haklısın. ama bugün de yapma be hakkımızı yeme arada güzel şeylerde oldu. kötü şeyler çözümlendiğinde iyi bir şey olmuş olur. -nasıl mesela? -bir üniversite kazandın değil mi? hem de iyi bir üniversite bu güzel bir şey. ya da abinin kanser olması kötü olabilir ama iyileşmesi güzel bir şeydi. ya da aşk acısı çekiyor olabilirsin ama aşık olmak o hissi tatmak eşsiz bir şey. bu liste uzarda uzar. anlayacağın haksızlık etme hayatımıza tatlım. -haklısın. depresif değilim zaten şu s...

20

Onlu yaşlarımın son dakikalarını terk ettim az önce. Yirmili rakamlara ulaştım nihayet! Kolay olmadı tabii... Şimdiyse el sallıyorum mavi penceremden çocukluğuma, geride bıraktığım hatıralara, insanlara, mekanlara, aşklarıma, acılarıma... Ve kalabalığın içinde yalnızlığın gölgesinde serinliyorum hala. Yarına bakıyorum. Hala bir parça umut var. Fakat yüzleştim bazı gerçeklerle ve imkansızı umut etmeyi bıraktım çoktan. Göğe bakmak istiyorum ama boynum bükük, bakamam. Sevinebilirdik oysa... 

Şarap Dudaklar

Yanı başımızda bizi izliyor çocukluğun. Bense sana sarılıyorum bütün çocukluğumla. Oysa geride bırakmak üzereyim onlu yaşlarımı... Kısıtlı zamanımız ve adı yok duyguların. Uykulu gözler şehvetten çok uzak.. ve okunmuyor ne yazdığı kapalıyken o gözlerde. Yorgunluktan mı bu sessizlik? Yoksa yerini mi dolduruyorum bir başkasının? Yoksa onu mu saklıyorsun gözlerinde ellerim dolaşırken teninde?.. Bileklerim yoruldu beyazlığın ellerime bulaşsın diye yoksa yeterince iyi değil miyim bu işte? Unutmak istediğim çok şey vardı ve sen bana şarap oldun..? Dudaklarından içtim bu gece ve sarhoş oldum...

delinin günlüğü-26

-bana öyle bakma anlayacaklar. -ikimize karşı bu dünya, bizi anlamayacaklar. -güzel şarkı. -evet severim. -tanıdık bir hikaye değil mi? kaçamak bakışmalar, yasak aşklar... -çok tanıdık.  -modun yine 360 derece dönmüş. ama bundan memnunum olumlu bir değişme olmuş iki günde. gerçi senin sağın solun belli olmuyor on dakika sonra ne olacağını kestiremiyorum. -deme öyle ya bak şu an bile düştü modum konuşurken.  -kendine gel. bırak düşünmeyi! -tamam. söz veriyorum. kolay kolay düşmek yok. bu arada akışa bırakmaya karar verdim. -hangi konuda neyi akışa bırakmaya karar verdin? -duygularımı zorlamanın bir mantığı yok. artık akışa bırakacağım ve onları yok etmek için çaba sarf etmeyeceğim. çünkü bunu değiştirmeye çalıştığım her an başvurduğum her yol beni ondan uzaklaştırmak yerine daha çok itiyor ona doğru. -sevindim. bence de tadını çıkar hislerinin ve zamana bırak. bir yağmur yağacak ve alıp götürecek onu senden. ya da boşver kalsın hep orada güzelleştirir kalbini bir zararı dokunma...

delinin günlüğü-25

-neden ağlıyorsun yine ya? -biliyorsun. biliyorsun. -yeterince iyi oynadın hadi artık bırak şu drama quen'liği -neden böyle davranıyorsun bazen. -nasıl davranıyor muşum? -beni anlamıyorsun... beni tanıyorsun ve beni anlamıyorsun. döktüğüm her yaşın sebebini biliyorsun oysa. bu kadar katı olamazsın değil mi? -ben katı değilim sen fazla ağlaksın -yapamıyorum anlıyor musun bak nasıl sırılsıklam yanaklarım. bunu istiyorum mu sanıyorsun ama yapamıyorum işte. yaşanan her şey bir kere yaşandı. silemiyorum bunu. sen silebiliyor musun? söyle bana silebiliyor musun bütün olanları? yardım edebiliyor musun o küçük çocuğa? dokunabiliyor musun ona? ölmek istiyorum anlıyor musun? anlıyor musun beni? -tamam sakin ol. özür dilerim. sil hadi göz yaşlarını. -yalnız bırak beni. defol. ağlamak istiyorum. -yapma ama böyle -defol dedim. defoool. ölmem merak etme bu da geçer...

delinin günlüğü-24

-nasıl gidiyor? -hey! sen mi geldin. uzun zaman oldu görüşmeyeli. -evet. oldu baya. en son şu gizemli arkadaş varken konuşmuştuk. sonra konuşamadık bir türlü. iyi misin bari? -iyiyim. özellikle şu birkaç gündür havalardan mıdır nedir bilmiyorum ama acayip bir şekilde mutluyum.  -doğru duydum değil mi? sen... ve mutlusun?  -şaşırtıcı değil mi? ahahaha -yani biraz öyle evet. özellikle son dönemdeki depresif ruh halinden sonra senden bunu duymak güzel. -iyi bakalım. güzel şeyler üstüne çok konuşulmaz bozulmasın sonra. ocak-2021

Erkekler Ağlamaz

Ortadayım belki de ilk kez bu kadar. Çırılçıplak bir şekilde yürüyorum insanlar içinde. Bir kral değilim ama soyundum. Ve herkes bekliyor çıplak oluşumu bağırmak için. Bir kral değilim nihayetinde "kral çıplak" diyemeyen herkes üzerime üzerime gelecek. Krallara gücü yetmiyor çünkü o kralcıların. Ancak benim gibilerden çıkarabilirler hınçlarını. Olsun ataeril düzenin ezilen eriliyim ben. Bir şey olmaz bana. Erkekler ağlamaz ne de olsa...

Kırıyorlar, Kırılıyorsun

Kalp bu kırıyorlar, kırılıyorsun. Gece olur, sabah olur, akşam olur, yaz olur, kış olur... ne zaman kırılıcağını kestiremezsin. Kırarlar, kırılırsın. Ağızdan dökülen kötü bir kelime ile kırılırsın. Bir mesaj ile kırılırsın. Gösterilmeyen sevgi ile kırılırsın. Ortaya çıkan bir yalan ile kırılırsın. Bazen maziden kötü bir hatıra ile kırılırsın. Bazen ise hiç sebepsiz yine kırılırsın. Kırılacaksın, kıracaklar. Seveceksin kırılacaksın. Güveneceksin kıracaklar. Kırıla kırıla büyüyeceksin...