Kayıtlar

Kasım, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bulunduğun Yer

Kalbimin tam orta yerinde yaşatıyorken hala seni kalkıp bana aşık olamadığımı söylemen... sanırım bulunduğun yerden habersiz olmandan kaynaklı...

Uzak Samanyolu

Gökyüzünde yalnızlığıma eşlik edebilecek tek bir yıldız bile yok... hava gittikçe soğuyor buğulu camıma kalp çizmeyi bıraktım artık birkaç yıldız kazıdım elimle camıma sonra su olup aktı gitti o yıldızlarda. Yıldızlar mı uzaklaştı bu kadar benden yoksa ben mi uzaklaştım yıldızlardan? Büyüdükçe yitirdiğim şeylerden biri de bu mu yoksa? Oysa küçükken yıldızlarla dolu bir gökyüzü altında yaşıyordum. Şimdi bu koca kentte beton yığınları arasında yıldızları düşleyemeyecek kadar uzaktayım o sonsuz samanyolundan... Yalnızım yıldızlardan uzak ve kalabalık insanoğlunun içinde bu koca İstanbul'da...

Camımdaki Soğuk Buhar

Hava iyiden iyiye soğuyor sonbahar geçip gidiyorken aramızdan camlar buğulanıyor artık... Ellerimle bir kalp çiziyorum camdaki soğuk buhara. Bir ucuna kendi ismimi yazıyorum, diğer ucu boş... camda öylece duruyor kalbim ve yanında yalnız benim adım. Adını yazmaya kalkıyorum... ve yazıyorumda. Yakışıyoruz aslında yan yana. Sonra siliyorum bütün o yazdıklarımı. Camdaki soğuk buhar bulaşıyor ellerime. Adın, adım ve kırık kalbim bulaşıyor ellerime... keşke kalbimden de öyle kolayca kazıyıp atabilsem seni. Fakat her denediğimde bunu iyice bulaşıyorum sana... her yerimi sen kaplıyor senle dolup taşıyorum. Battığım bulaştığım o bataklıktan kurtulamıyorum.. 

Beni Kendimden Kurtar

Boşluğun içinde yalnızım karanlığa boyuyorum bütün duvarlarımı. Beni duvarlarımdan kurtar. Yüzleştim bütün acılarımla artık üzülmeyeceğim. Beni üzen ne varsa silip attım veyahut barıştım hepsiyle. Yine de savruluyorum boşluğun içinde beni düştüğüm bu boşluktan kurtar...Savaşım aynalarla ve kendimle beni yalnız bırakma. Beni kendimden kurtar...

Sonbaharı Uğurluyorum

Hava artık daha geç aydınlanıyor. Ekim bitti Kasım'da yolculuğa hazırlanıyor... Sonbaharı uğurluyorum bu koca şehirde savrulan yapraklar ve beton yığınları arasından.  Martılar uçuşuyor denize doğru bulutların boyadığı gökyüzü mavisinin altında. Kış ufukta gözüküyor. Küçükken sigara diye üflediğim soğuk hava buharına sigara dumanı karışıyor şimdi ayırt edemiyorum birbirinden...

delinin günlüğü-19

-hey -naber  -standart. senden naber -standart. -neden uyumadın hala. -düşünüyorum çünkü ve oyalanıyorum aptalca şeylerle. -bu aralar fazlasıyla yapıyorsun bunu bırakmalısın bunu biraz ya da azalt -düşünmeyi mi? -evet düşünmeyi ve zamanını öldüren diğer şeyleri de bırak artık. normale dönmen gerek geri kalıyorsun yoksa yine -bu neydi şimdi. neden tokat attın ki? -kendine gel diye. ağlama hemen küçük bir çocuk gibi. -tamam disipline gireceğim yine. ama biliyorsun üzgünüm ve arayış içerisindeyim o yüzden... -buldun belkide değil mi? yeterince yok mu sence çevrende? bırak artık arttırmayı aramayı falan. -tamam seni dinleyeceğim. -söz ver bana. -söz. sahip olamadığım bütün kutsallar adına. -iyi hadi git ve uyu. -iyi geceler. -sana da. -teşekkürler öpücük için ve kucaklama için bu arada tokattan sonra iyi geldi. -ne demek sarılacak birini aradığında her zaman ben buradayım başkasını arayıpta yorma kendini. -sağ ol.

delinin günlüğü-17

-selam. -selam. hoş geldin tekrar. konuşamadık geri döndüğünden beri iyimi aramız? -evet iyi bir sorun yok. seni yalnız bırakmak istedim biraz sadece. -iyi yapmışsın ama yok olma sen yine fazla. yine gitmenden korkuyorum. -merak etme gitmem bu sefer öyle kolay kolay. anlat bakayım ne var ne yok ben gittim gideli. -aynı şeyler ya. biraz daha düzeldim. sen beni bıraktığında yerlerdeydim tabii. şimdi iyiyim ama atlattım az çok bazı şeyleri. birilerini unutmaya çalışıyorum hala. birilerini ise unuttum bile. -iyi yapmışsın. eros napıyor. -hiç girme o konuya çıkamayız. -okay. sustum. -seni, beni, bizi bilen biri vardı. o sorup duruyordu arada seni. barışmamızı istiyordu sürekli. barıştığımızı duyunca sevindi. -şu gizemli kişi mi? -evet o. -selam söylersin konuşursan bir daha. -tamamdır. -çok uykun var galiba? -evet biraz. -uyu o halde bir dahakine biraz daha derin meseleler konuşuruz. -tamamdır. merak ettim o derin meseleleri ama. -konuşunca anlarsın. hadi...

Sevgi Kırgınlığı Doğurur

Ne zaman kim tarafından kırılacağını bilemiyor insan. Hiç tanımadığı biri bile gelip yer edip kalbinde sonra o kalbi paramparça edip gidebiliyor. Savunmasız kaldığında kırılıyor en çok insan. Bütün o ördüğü duvarları indirdiğinde, güvendiğinde... Ve onu üzeni çıkarıp atamıyor insan hayatından en kötüsü de bu belki de. Sevgi kırgınlığı doğuruyor. İnsan sevmediği tarafından kırıldığında o kırgınlık nefrete dönüşebiliyor belki ama sevdiği tarafından kırılınca içinden çıkılamaz bir acıya dönüşüyor hissettiği. Ve sevgi kırılınca tükenmiyor maalesef. Derinleşmese bitse belki acı da geçecek sma geçmiyor. Ne sevgi geçiyor ne de acı...

Hazırım

Gelip içime yerleşti yine aptalca ölüm düşüncesi. Yaşamdan yana umutsuz kaldığım her an çalıveriyor kapımı. İntihara sürükleniyorum galiba günden güne. Yalancı sevinçlerle örtemiyorum artık üstünü depresif, intihara meyilli bu yönümü. Yalnızken beni ele geçiren bu duygu artık kalabalıklar içindeyken bile beni alıp uzaklara götürüyor ve bir başına bırakıyor yine. Sahte yüzler sahte sözler içinde yürüyüp gidiyorum her gün. Arkamda bırakabilirim bütün bu sahteliği. Hazırım buna...

Durup Soluksuz Ağlayacağım

Uzun zaman sonra ilk defa gecenin elinden tutup sabaha ulaştırdım. Ve uzun zaman sonra uzanıp soluksuz bir diziyi izledim sabaha dek. Ve camdan başımı çıkarıp içime çektiğim kış havası eşliğinde sabah ezanını dinledim. Yaralarımı deşip gün ışığına çıkardım ve ağladım biraz ama tuttum kendimi başka zamana sakladım göz yaşlarımı. Durup soluksuz ağlayacağım bir gün. Söz verdim bunun için kendime... 

Farkında Delilik

Biliyorum normal değilim delirdim. Fakat, peki neden farkında bir delilik bu? Oysa diğer bütün deliler habersiz dünyanın her şeyinden. Bense kafayı yiyorum dünyanın çilesinden...

Kapalı Havalar

Yağmurlu havalarda toplu taşımalar bir hayli sessizleşiyor. İnsanlar kapalı havadan olsa gerek pek konuşkan değil. Ya da kalabalık gruplar olmadığından bu kadar sessiz belki de yalnızlığı aşılıyordur kapalı havalar. Bir araya gelişler bile hep yalnız yürünen yollardan geçiyor bu havalarda...

delinin günlüğü-18 barıştık

-selam. -selam. hoş geldin. döndün demek. -evet döndüm. yazmaya yeniden başlamışsın. --öyle oldu ya dayanamadım. yazmadan olmuyormuş. hem biliyor musun seni özledim. birazda sen geri dön diye... -evet anladım. seni çok iyi tanıyorum ve döndüm. -çok uykum var... -uyu bakalım iyi bir uykuyu hak ettin. -iyi geceler -bu arada şey.. -bir şey mi oldu -hayır bende seni özledim... iyi uykular.

Delirmenin Tam Zamanı

Tek başına oturmuş sigara içiyor bir adam. Kendi kendine gülüp duruyor. Öyle içten gülüyor ki kıskanmamak elde değil. "Şu kadar mutlu olsam yeter." diyor insan kendi kendine. Delirmenin tam vakti şimdi bu mevsimde hüzünleri maskelemenin tek yolu bu olsa gerek. Delirmenin tam mevsimi kayıp giderken zaman hızla elimizden...