delinin günlüğü-16


-hoş geldin.

-gitmek istiyormuşsun buralardan. bunu yazdığın satırlardan mı öğrenecektim. beni bile geride bırakıp gitmek istiyormuşsun. delinin günlüğünü yazmak istemiyorsun artık demek.

-yanlış anladın. beni biliyorsun... günüm günüme saatim saatime uymaz hatta dakikalar içinde bile depresyona girip bu hayatı terk etmenin planlarını yapabilirim. beni en iyi senin anlaman lazım.

-evet ama bunu benimle konuşabilirsin... neden yapıyorsun bunu? hep seni ayağa kaldırmaya çalışan benim.

-neden gelmedin peki o satırları yazdığımda. buralardan gitmek istediğim o anda.

-ben senin bir parçanım unuttun mu? sen istemediğin sürece benim var olmam mümkün değil kendini o kadar soyutluyorsun ki bana bile kapatıyorsun kendini. ördüğün duvarları yıkamıyorum üzgünüm...

-özür dilerim.

-özür dileme. her düştüğünde seni kaldırmaktan bıktım. beni düşünmüyorsun bile. ben istemiyor muyum sanıyorsun zaman zamanburalrdan gitmeyi. ama hala buradayım senin için mücadele ediyorum. belkide...

-belkide ne? sen mi terk edeceksin beni?

-hayır öyle demek istemedim...

-öyle demek istedin biliyorum. sen bile katlanamıyorsun artık benim bu melankolik berbat halime. seninde diğerlerinden bir farkın yok!

-hayır.

-dinlemek istemiyorum. istiyorsan gidebilirsin.

-yine üste çıkıyorsun işte her zaman yaptığın gibi tek acı çeken senmişsin gibi yapamazsın.

-...

-susuyor musun şimdi de. öyle olsun. bir süre konuşmayalım o halde ne halin varsa gör...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fazlalık

delinin günlüğü-32

delinin günlüğü-11 mutluluk zamanı?