Küçürek Öykü
Gözlerine bile bakmaya cesaret edemediği için kendinden utanıyordu. Tam karşısında duruyor oturuyordu öylece sevdiceği.
Ayağıyla ritim tutuyor tırnaklarını kemiriyordu. Bir an kalbi tüm vücudunu ele geçirdi ve o korkak, utangaç adam bir anlık cesaretle kalkıp; taptığı aşık olduğu insana doğru yöneldi.
Bu sefer söyleyecekti, söylemeliydi.
Kalbi olağanın dışında bir şekilde hızla çarpıyordu. Kendi kendine tekrar ediyordu aynı kelimeleri.
"Seni seviyorum. Seni seviyorum...
Kalbi yerinden çıkıcak gibiydi.
Ağzından o sihirli sözcükler dökülmek üzereydi ki. Aşkıyla göz göze geldi. Gözlerini kaçırdı ve kaybetti tüm cesaretini. Kalbi normal seyrine dönüyordu yavaş yavaş...
Tüm o seni seviyorum sözcükleri buhar olup gitti... yine beceremedi. Ve hiçbir zamanda beceremeyecekti o sihirli sözcükleri söylemeyi...
Hayatı boyunca bir korkak olarak kalıcaktı!
Ayağıyla ritim tutuyor tırnaklarını kemiriyordu. Bir an kalbi tüm vücudunu ele geçirdi ve o korkak, utangaç adam bir anlık cesaretle kalkıp; taptığı aşık olduğu insana doğru yöneldi.
Bu sefer söyleyecekti, söylemeliydi.
Kalbi olağanın dışında bir şekilde hızla çarpıyordu. Kendi kendine tekrar ediyordu aynı kelimeleri.
"Seni seviyorum. Seni seviyorum...
Kalbi yerinden çıkıcak gibiydi.
Ağzından o sihirli sözcükler dökülmek üzereydi ki. Aşkıyla göz göze geldi. Gözlerini kaçırdı ve kaybetti tüm cesaretini. Kalbi normal seyrine dönüyordu yavaş yavaş...
Tüm o seni seviyorum sözcükleri buhar olup gitti... yine beceremedi. Ve hiçbir zamanda beceremeyecekti o sihirli sözcükleri söylemeyi...
Hayatı boyunca bir korkak olarak kalıcaktı!
Yorumlar
Yorum Gönder